Doğu nun Hazineleri Turu | 5 Gece Otel Konaklamalı

Sivas, Gök Medrese, Ulu Cami, Buriciye Medresesi, Şifaiye Medresesi, Çifte Minareli Medreseyi, Sivas Kongre Binası, Divriği, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Kemaliye 

Sabahın erken saatlerinde Cumhuriyet Kenti Sivas’a varıyoruz ve turumuza enerjik bir başlangıç yapmak için restoranımızda sabah kahvaltısı alıyoruz (ekstra). Kahvaltının ardından, tarih ve kültürle dolu Sivas gezimize başlıyoruz.

İlk durağımız, restorasyon çalışmaları devam eden ve Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olan Gök Medrese oluyor. Ardından, eğimli minaresi ile dikkat çeken ve zamana meydan okuyan Ulu Cami’yi ziyaret ediyoruz. Şehir meydanında bulunan Buruciye Medresesi, Çifte Minareli Medrese ve Şifaiye Medresesi ile Sivas’ın tarihi dokusunu yakından hissediyoruz.

Bir sonraki durağımız, Kurtuluş Savaşı’nın önemli kararlarının alındığı ve tarihi öneme sahip Sivas Kongre Binası. Bu etkileyici ziyaretin ardından, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Divriği’ye doğru hareket ediyoruz.

Divriği’de, mimarlık ve mühendislik harikası olarak nitelendirilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’nı ziyaret ediyoruz. Özellikle Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı üzerindeki detaylı bezemeler, ziyaretçileri adeta büyülüyor. Rehberimizin eşsiz anlatımlarıyla bu eşsiz eserin tarihi ve kültürel değerlerini öğreniyoruz.

Gezimizin ardından dinlenmek üzere otelimize hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

Sabah Kahvaltısı: Sivas’ ta alınacaktır. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Sivas’ ta Döner veya Köfte Menü olarak alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir

Mani Yolu, Kemaliye Taş Yol, Apçaağa Köyü, Karanlık Kanyon, Munzur Gözleri Tunceli, Tunceli Müzesi, Elazığ

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından büyüleyici bir keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız, Süper Vali Recep Yazıcıoğlu’nun adını taşıyan Recep Yazıcıoğlu Köprüsü. Bu köprü, devlet-millet iş birliğiyle tamamlanmış ve 24 köyü birbirine bağlamasıyla bölge için büyük bir öneme sahiptir. Köprüde kısa bir fotoğraf molası verip rehberimizin anlatımlarıyla bu özel yapının hikayesini dinliyoruz.

Sonraki durağımız, Şair Ahmet Kutsi Tecer’in unutulmaz “Orda bir köy var uzakta” şiirine ilham veren Apçaağa Köyü. Köyde çektiğimiz fotoğrafların ardından, çay ve kahve eşliğinde biraz dinleniyoruz. Ardından, Kemaliye Man Yolu’nu ziyaret ediyoruz. Burada, Osmanlı döneminde gurbetteki eşlerine özlemlerini mani olarak yazan Kemaliye’li kadınların eserlerini inceleyerek, tarihin duygusal izlerini keşfediyoruz.

Gezimiz, Lökhane’ye doğru devam ediyor. Burada, Salim Usta’nın rehberliğinde geleneksel yöntemlerle yapılan lök tatlısının yapımını öğreniyoruz. Ardından, el işçiliğiyle yapılan Kemaliye Taş Yolu’nu ziyaret ediyoruz. İnsan emeğiyle oyulmuş bu eşsiz yolda kısa bir yürüyüş yapıyor ve muhteşem manzaralar eşliğinde fotoğraf çekiyoruz. Eğer su seviyesi uygun olursa, ekstra bir etkinlik olarak Karanlık Kanyon’da tekne turuna katılıyoruz.

Kemaliye’deki keşfimizi tamamladıktan sonra, kutsal kabul edilen ve 40 farklı su kaynağından oluşan Munzur Gözeleri’ne doğru hareket ediyoruz. Munzur Vadisi Milli Parkı, 42.000 hektarlık alanı, zengin flora ve faunasıyla doğaseverler için adeta bir cennet. Burada ilk olarak Ana Fatma Makamı’nı ziyaret ediyor ve ardından Halbori Gözeleri’nde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Vadinin derinliklerinde keşfettiğimiz bu eşsiz güzellikler, doğanın huzurunu hissetmemizi sağlıyor.

Munzur Vadisi turumuzu tamamladıktan sonra, Tunceli’ye geçiyoruz. Tunceli Müzesi’ni ziyaret edip serbest zamanımızı değerlendiriyoruz. Son olarak, Pertek Feribotu ile Keban Barajı’nı geçerek Elazığ’a ulaşıyoruz. Günün sonunda otelimize yerleşerek akşam yemeğimizi alıyor ve dinlenmeye çekiliyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir
Öğle Yemeği: Tunceli’ de Menü olarak alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir

Elazığ, Harput Kalesi, Arab Baba Türbesi, Yüzen Adalar, Bingöl, Murat Köprüsü, Muş, Bitlis, Nemrut Dağı Krater Gölü (Kalderası), Tatvan

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Elazığ’ın tarihi ilçesi Harput’a doğru yola çıkıyoruz. MÖ 8. yüzyıldan kalma Harput Kalesi, bölgedeki en eski yapılarından biridir. Bu kale, halk arasında Süt Kalesi olarak da bilinir. Kale gezisi sonrasında, Anadolu’nun Pisa Kulesi olarak bilinen ve yatık minaresiyle ünlü Harput Ulu Cami’ni ziyaret ediyoruz. Ardından Harput’un tarihi evleri ve Arab Baba Türbesi gezimizi tamamlıyoruz.

Harput gezimizin ardından Bingöl’e hareket ediyoruz. Bingöl’deki ilk durağımız, doğal bir harika olan Yüzen Adalar olacak. Bu eşsiz göl, üç tarafı dağlarla çevrili olan ve tamamen doğal yollarla oluşmuş bir krater gölüdür. Yüzen adalarda fotoğraflarımızı çektikten sonra Muş’a doğru yol alıyoruz.

Muş’ta, 13. yüzyıldan kalma ve Selçuklu Hanedanlığı döneminde inşa edilen Murat Köprüsü’ne ulaşıyoruz. Köprü hakkında rehberimizin anlatımlarını dinleyip fotoğraf molası verdikten sonra, Tatvan’a hareket ediyoruz.

Tatvan’da, Türkiye’nin en büyük krater gölüne sahip olan Nemrut Dağı’nı ziyaret edeceğiz. (Ekstra) Nemrut Dağı Krater Gölü (kalderası), büyüleyici manzarasıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Büyük Krater Gölü, Küçük Göl, Ilıkgöl ve volkanik taşlar ile lav kalıntıları Nemrut Dağı’nın doğa harikalarını oluşturuyor. Minibüslerle yapacağımız bu keşif, bölgenin doğal güzelliklerine olan hayranlığınızı artıracak.

Nemrut Dağı gezisinin ardından, otelimize dönüş yapıyoruz ve konaklama ile akşam yemeğimizi alıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir
Öğle Yemeği: Bölge restoranlarında alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir

Ahlat, Emir Bayındır Kümbeti, Gevaş, Akdamar Adası, Van Kedi Evi, Van Kalesi, Van

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Ahlat’a doğru yola çıkıyoruz. Ahlat, Selçuklu dönemine ait mezarlıkları ve kümbetleri ile ünlüdür. Türk tarihi açısından büyük bir öneme sahip olan bu ilçede, Selçuklu Mezarlığı ve döneme ait lahit mezar özelliği taşıyan kümbetleri keşfedeceğiz. En ilginç kümbetlerden biri olan Emir Bayındır Kümbeti’ni ziyaret ettikten sonra, Gevaş’a hareket ediyoruz.

Gevaş’a varışımızda, Van Gölü’nün ortasında yer alan Akdamar Adası’na geçmek için tekneye biniyoruz (ekstra). Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonunda, Akdamar Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Taş işçiliğiyle ünlü bu kilise, tarihi ve mimarisiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor.

Gezimizin ardından, Van Gölü kıyısında öğle yemeğimizi alıyoruz (ekstra). Öğle yemeğinden sonra, Van’ın meşhur Van kedilerini görebileceğimiz Kedi Evi’ne gidiyoruz. Bu sevimli dostlarımızla vakit geçirebilir, onları severek besleyebilir ve bolca fotoğraf çekebilirsiniz. Kedi Evi ziyaretimizin ardından, Halı - Kilim Kooperatifi’nde mola vererek, Vana özgü halı ve kilimler hakkında bilgi alıyoruz.

Sonraki durağımız Van Kalesi olacak. Tuşpa’yı kuş bakışı görebileceğiniz bu Urartu yapıtı, sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Kalenin muazzam manzarasını rehberimizin anlatımları eşliğinde dinleyerek fotoğraflarımızı çekiyoruz.

Gezimiz sonrası otelimize dönüş yapıyoruz. Konaklama ve akşam yemeğimizi otelimizde alıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir
Öğle Yemeği: Van’ da alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir

Muradiye Şelalesi, Tendürek Dağı Geçidi, Doğu Bayazıt, İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı, Iğdır, Ani Harabeleri, Kars

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Muradiye Şelalesi’ne hareket ediyoruz. Şelale, adını Bağdat seferine çıkan Osmanlı Padişahı IV. Murat’tan almıştır. 18 metre yüksekliğindeki bu doğa harikası, sadece şelale görüntüsüyle değil, çevresindeki bitki örtüsüyle de büyüleyecek. Varışımızda, fotoğraf çekimi için serbest zaman veriyoruz ve ardından Doğu Beyazıt’a hareket ediyoruz.

Tendürek Dağı geçidinden geçerken, katılaşmış lavlar ve Çaldıran Ovası’nda I. Selim ve Şah İsmail arasındaki ünlü Çaldıran Meydan Muharebesi’nin yapıldığı alanları panoramik olarak göreceğiz. Keyifli yolculuğumuzun sonunda Doğu Beyazıt’a ulaşıyoruz. Burada, inşaatı 99 yıl süren ve 220 yıllık tarihiyle görkemli İshak Paşa Sarayı bizleri karşılayacak. 116 odalı bu muazzam yapıyı rehberimiz eşliğinde keşfedeceğiz.

Gezimizin ardından Doğu Beyazıt şehir merkezine dönüş yaparak öğle yemeğimizi alacağımız restorana gidiyoruz. Yemek sonrası Ani Harabeleri’ne hareket ediyoruz.

Ağrı Dağı manzarası eşliğinde Tuzluca Tuz Mağaraları’nı ziyaret etmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Dileyen misafirlerimizle, Türkiye’nin yüz yıllık tuz ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahip Tuz Mağaraları’nı geziyoruz (ekstra). Ardından Iğdır – Digor güzergahını takip ederek, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Ani Harabeleri’ne ulaşıyoruz.

Ani Harabeleri, Ortaçağ’ın en etkileyici kalıntılarını sunuyor. Kent Surları, Ani Katedrali, Tigran Honents Kilisesi ve Türklerin bölgeyi fethinden sonra yapılan Anadolu’nun ilk camisi olan Manucehr Camii gibi önemli yapıları geziyoruz.

Sonrasında otelimize dönüş yapıyoruz. Konaklama otelimizde. Akşam, dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek olan Kafkas Gecesi organizasyonuna katılabilirler. Kafkas kültürünü yansıtan bu gecede, Kafkas danslarını izleyebilir ve meşhur Kars kazının tadına bakabilirsiniz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir
Öğle Yemeği: Doğu Beyazıt’ ta alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Kars - Kale Cafe (Kafkas Gecesi Programı Akşam Yemeklidir.) (Ekstra)

Kars Kalesi, 12 Havariler Cami, Taş Köprü, Namık Kemal’ İn Evi, Çifte Minareli Medrese, Erzurum Ulu Camii,  Eski Erzurum Evleri, Yakutiye Medresesi, Lala Paşa Camii, Taşhan 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Kars turumuza başlıyoruz. Rus işgali sırasında inşa edilen taş binalarıyla şehri keşfetmeye başlıyoruz. Kars, Türkiye’nin Kafkasya’ya açılan kapısı olarak geçmişte Bargatlı Krallığı ve Cenub-u Garbi Kafkas Hükûmeti’ne başkentlik yapmış önemli bir şehir olma özelliği taşır. Kars şehir turumuzda ilk olarak Kars Kalesi’ni ziyaret ediyoruz. Ardından, 12 Havariler Kilisesi olarak bilinen ve günümüzde Kümbet Camii olarak kullanılan yapıyı geziyoruz. Ermeni mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan bu kilise, 12 Havariler için inşa edilmiştir ve kubbe etrafındaki 12 havariyi betimleyen kabartmalar büyük ilgi görecektir.

Gezimizin ardından, Erzurum’a hareket ediyoruz. Erzurum’un sembolü haline gelen Çifte Minareli Medrese, yani Hatuniye Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. Selçuklu döneminin önemli eserlerinden biri olan bu medrese, şehrin tarihindeki önemli yerlerden biridir. Ardından, Ulu Cami’yi panoramik olarak görüyoruz. Sultan IV. Murat döneminde yiyecek deposu olarak kullanılan ve Selçuklu Cami-i Kebir’lerinin ilk örneklerinden olan bu cami, Erzurum’un kültürel mirasını yansıtan önemli bir yapıdır.

Erzurum’daki gezimize Eski Erzurum Evleri ile devam ediyoruz. Bu evler, 11 farklı evin birleşiminden oluşan bir etnografik müze olarak ziyaretçilerini karşılar. Şehri keşfederken, Mimar Sinan’ın nadir eserlerinden biri olan Lala Paşa Camii ve hemen yanında yer alan Yakutiye Medresesi’nin dış cephesini de fotoğraflama fırsatımız olacak.

Erzurum denince akla gelen bir diğer önemli zenginlik, Oltu Taşı ile yapılmış objelerin sergilendiği Tarihi Taşhan. Burada serbest zaman vererek, yerel el sanatlarını ve zengin taş işçiliğini keşfedeceğiz.

Gezimiz sonrasında, dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Varışımızı takiben, değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakarak, turumuzu sonlandırıyoruz ve vedalaşıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir
Öğle Yemeği: Erzurum’ da alınacak. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Güzergahımız üzeri dinlenme tesisinde alınacaktır. (Ekstra)